Her tiyatroseverin lugatına ekleyeceği 60 tiyatro terimiTiyatroda ROCK» : Sarah Kane 4:48 Psikoz- Tiyatro POT Mimesis Sahne Sanatları PortaliSevtap Çapan: «Oyunculuk, yaktığınız ateşe kelebeklerin uçmasıdır!»

Contents

Her tiyatroseverin lugatına ekleyeceği 60 tiyatro terimiTiyatroda ROCK» : Sarah Kane 4:48 Psikoz- Tiyatro POT Mimesis Sahne Sanatları PortaliSevtap Çapan: «Oyunculuk, yaktığınız ateşe kelebeklerin uçmasıdır!»

Ferhan Şensoy’un en iyi filmi olarak lanse ettiğimiz Pardon’u doğuran, ona esin kaynağı olan Çok Tuhaf Soruşturma, üniforma korkusu olan İbrahim’in, arkadaşları ile birlikte hapishaneye uzanan öyküsünü konu almaktadır. Iraz Okumuş ve Mustafa Uğur Yağcıoğlu’nun yönetmen koltuğunda oturduğu filmin başrollerinde ise Ferhan Şensoy, Kaan Urgancıoğlu, Ekin Türkmen, Ece Uslu ve Durul Bazan gibi tanınmış isimler yer almaktadır. Sevil, fotomodellik yapan oldukça güzel bir kızdır.Onların hikayesi aynı noktada kesiştiğinde ise hayat asıl dersini ortaya koyacaktır. Derste öncelikle eko kritisizmin gelişimi ve edebi eserlerindeki etkileri incelenir. Bu derste öğrencilerin; biyografi, gezi yazıları gibi edebi eserlerin tarihsel, kültürel ve edebi gelişimini kronolojik olarak incelemelerini sağlamak amaçlanır. Bu amaç doğrultusunda, bu ders, öğrencilerin seçilen metinlerin edebi ve dönemsel özelliklerini incelemelerini sağlamayı amaçlamaktadır. Sanatta değiştirmek isteyeceğim hiçbir şey yok, geliştirmek için çalışırdım, bugün yaptığım gibi.Ben sanatı üreten, yapımcısı olan, icra eden, pazarlamasını yapan, alıcısı olan insanları değiştirmek isterdim. Belli kıstaslar getirerek, alışılagelmiş tüm etik dışı işleyişi engelleyici bir yol arardım, genel yanlışları düzeltebilecek bir sistem üzerinde çalışırdım. Sanat algısını yeniden şekillendirirdim.

Biz radyoların içini açıyorduk, transistör-kapasitör görüyor, onun ışığının nasıl yandığına bakıyorduk. Şimdiye kadar bulunan belgeler, sarışın güzel gencin kim olduğunu kesin olarak öğrenmemiz için yeterli değildir. Polonius’un ölümünden duyduğu kederle deliren Ophelia, terbiyesiz şarkılar söyleyerek Elsinore’da başıboş dolaşır. Erkek kardeşi Laertes Fransa’dan döner ve babasının ölümüyle kardeşinin delirmesi nedeniyle çılgına döner. Claudius, tek sorumlunun Hamlet olduğu konusunda Laertes’i ikna eder; sonradan Hamlet’in hâlâ serbest olduğu haberi gelir. Laertes’in ucu zehirli bir kılıç kullanacağı, Laertes ile Hamlet arasında bir kılıç düellosu önerir, ama bu başarılı olmazsa Hamlet’e zehir katılmış şarap sunmaya karar verir.Önceden dirsek temasıydı şimdi para ya da başka bir ilişki modeli ile ödüle layık görülebiliyorsun. Bunlar da ödülleri şaibeli hale getiriyor. Bir de taraf tutuluyor, kişinin değil sanatın tarafını tutmak gerekir. Bazı ödül jüri üyeleri beni oyuncu olarak değerlendirebilecek nitelik, nicelik, bilgi ve de vizyon sahibi değiller. Sanatın ‘s’ sinden tiyatronun ‘t’ sinden haberleri yok. Ama jüri üyeliği de bir koltuk sevdasına dönüşmüş.Belki de çağın taşıdığı olumsuzlukların yansımasıdır bu. Çünkü bir sanatçı ileriyi görebilecek bir ön görüye sahip olmalıdır. Şimdinin tahlilini de çoktan yapmış olmalıdır. Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.

Kendi kategorisinde daha pahalı kıyafetler artık logosuz çıkmaya başladı. İlginç bir şekilde onun muhatapları da ürünün ne marka olduğunu biliyor. Mesela Steve Jobs’un boğazlı kazağının üstünde hiçbir logo yoktu ama herkes onun hangi marka olduğunu biliyordu. Her şey böyle sembollere evrilince bireyin anlamı ortadan kalkıyor. Felsefesini haiz olmadığımız şeylerin tüketicisiyiz, bu da bir hazımsızlık yaratıyor. Torbalı’da bu yıl ilk defa gerçekleştirdiğimiz Çevre Haftası Şenliğimizde, Doğal Krem ve Esans Atölyesi, Eski Tişörtünü Getir Çantanı Götür Atölyesi, Tohum Topu Atölyesi, Kompost Atölyesi gibi çeşitli atölye çalışmaları yapıldı.Arada bir ay kalmış, ona da yine aşina olduğumuz bir isim verelim demişler, Aralık olmuş. Her şeyiyle bize has, bizim hayatımıza göre düzenlenmiş, tertip edilmiş, ibadetlerimizi ona göre yaptığımız bir takvimdir. Bunun bir misali olarak ayların isimlerinden bahsettim. Birçok farklı tiyatro ekibinde, usta isimlerle çalıştıktan sonra 1980’de Ortaoyuncuları kurmuştur.Sanat adına, estetik adına, tablolar, resimler, dönemler ve günümüze kadar oluşumunu, gelişimini hiç bitirmeksizin devam eden sanat akımları adına beni çok heyecanlandıran iki kitap üzerine yazmak tabii ki duygularımı da harekete geçiriyor. Doğu Batı Yayınları tarafından yayımlanan Tablodaki Tablo ve Estetik Anlayış kitaplarından işte bu hissiyatlar üzerinden bahsedeceğim.​Bir tabloya ne kadar süre bakabilirsiniz; birkaç dakika, yarım saat? Baktığınız tabloya göre değişiklik gösterecek olan bu durum, duygularınızın ne şekilde tetiklendiğiyle ilgilidir aslında. Ve çoğu insan bir tablonun önünden geçerken yarım saliselik bir göz ucu atımıyla yetinir ve tablonun önünde durarak dakikalarca tabloya bakan kişiye hayret eder; “Bu kadar bakacak ne vardır ki? Çok ciddi girişilen hayat mücadelesi içerisinde bir de bu sanat yapıtlarıyla uğraşılmayacaktır artık.

Ben sadece 1960’ların rock gruplarına yoğunlaşacağım diye bir durum yok, dün pilatese kafayı takan öbür gün üçüncü dalga kahveyle yatıp kalkabiliyor. Her gün yeni bir hayat yaşayan bir çoğunluk var ve bu insanların referans kaynağı filtreler. Mesela benden sürekli kitap tavsiyesi istiyorlar. Ben de diyorum ki kitap tavsiyeyle alınmaz.Silistre savunmasına gideceğini söyler fakat Zekiye bu duruma anlam veremez. Zira daha yeni kavuşmuşlar ve henüz bir kez konuşmuşlardır. Zekiye İslam Bey’in gitmesini istemez. İslam Bey, tüm ecdadının savaşlarda şehit olduğunu söyleyerek vatan için ölmenin en büyük erdem olduğunu belirtir. Namık Kemal bu ve buna benzer sahnelerde vatan aşkının tüm duygulardan daha güçlü ve kutsal olduğunu belirtir. Zira eser sahnelendiğinde de sık sık seyirciler tarafından sloganlar atılır ve deneme bonusu veren bahis siteleri bu sloganlarla sık sık kesilir.Bu esnada kendine özgü istikrarlı bir çizgi tutturulur. Başarıyı kalıcı kılan yeteneğin tecrübe ile kendine has bir tarz üretebilmesidir bana göre. Fakat bu özgünlük kişiyi diğerlerinden farklı kılar. Dolayısıyla, az çalışan ya da çok çalışsa da doğuştan yeteneği sınırlı olanlar başarılı insanı çekemez, bu yüzden de sevmez.

an example

Mesela İstiklâl Harbi siyasi hadiselerin olduğu bir zaman. Ama trafik kazalarına dair birçok karikatür çizilmiş. Bu, mesela biz bugün buna alıştık aslında, trafik kazalarına. Ama atlı bir hayatı görmüş insanlar için bu pek alışılabilecek bir durum değilmiş demek ki.Sahnedeyse yaşadığınız ve o tahtaya çıktığınız dönem boyunca kim sizi seyrettiyse, onlar da göçünce sizden eser kalmaz. Evet, bu heyecan… Bu kadar müthiş bir heyecan duyacağımı hiç tahmin edemedim. Aslında üçü bir arada çok büyük bir heyecan tabii ki.Dosyamıza ilk olarak, büyük ustanın beyazperdede boy gösterdiği filmler ile start veriyoruz. Çok uzun çaplı bir sinema kariyeri olmasa dahi, yer aldığı filmleri izletme konusunda fazlasıyla başarılı olan Ferhan Şensoy’un unutulmaz filmleri huzurlarınızda. Bu noktada sanat için çok çaba sarf eden Muhsin Ertuğrul’u anmak yerinde olur sanırım. Saygı, sevgi, empati kaybedileli çok oldu günümüzde. Herkes küçük hesaplar peşinde ve adamını bulup iş bitirme derdinde. Başarılı insana tahammülü de yok kimsenin.

Belki de bu yüzden POT, arkadaki beyaz perde üzerine resim ve videolar yansıtıyor. Ama videodaki dış dünyanın da oyuncu tarafından oynanmış olması karakterin hastalığını kendine bağlıyor, çatışmayı ortadan kaldırıyor.. Oysa kişilerin parçalanması yaşadığımız hayatın bir sonucu. Beden dış etkilere açık ve yaratılıştan gelen donanım, onları hazmetmek için bazen yetersiz kalıyor, “sıyırma” ortaya çıkıyor.Kemal ise kendi halinde bir doktordur. Bu iki gencin, birbirlerine aşık olması ise birbirinden ilginç birçok hadiseyi beraberinde getirecektir. Nitekim Ferhan Şensoy’un hayat verdiği Tarık, bu ikilinin kavuşmaması için elinden geleni ardına koymamaya kararlıdır.Çünkü vasattır, vizyon sahibi değildir, aklı sadece dedikoduda ve kıskançlıkta takılı kalmıştır, kendini yerken sizi yemeye başlar. Kartvizitinde; oyuncu, yönetmen, oyun yazarı, eğitmen yazıyor. “Hayatta en çok sevdiğim şey birini ikna etmektir ama bir şeyi daha çok seviyorum o da ikna olmak.” Bu benim her oyunun provasında ilk söylediğim şeylerden biridir. Ben ne demek istediğimi bu oyunla Belçika’da demiştim zaten. O yüzden bu özel ve güçlü kadro kuruldu. Oyuncularımın benimle beraber yürüyeceğinden hiç şüphe duymadım.

Bu noktada Shakespeare yarattığı karakterlerden ve metinlerinden hareketle bakılacak olursa –ki bu hermenötik yöntem aracılığıyla daha aşikâr olacak –  insan tiplerini kategorize ettiği anlaşılacaktır. Öyle ki ona getirilen en pespaye en değersiz hediyeye bile, verebileceği en değerli hediyeleri sunmuştur. Bu yüzdendir ki “…..Har vurup harman savuruyor hala. Çal bir dilencinin köpeğini, Ver Timon’a; köpek şıkır şıkır altın getirsin sana. Atını satıp yerine daha iyi yirmi tane satın almak ister misin?Metin, dramatik tiyatro kalıplarının dışında değerlendirme olanakları sunuyor. Oyuncuları bu oyuna ikna etmek zor oldu mu? Sonuçta estetik algıyı ters yüz eden, sahneyi yer yer sirke çeviren ve hatta sanki bazen oynamalarına izin vermeyen bir reji söz konusu. “Normal insan kurgudur.” (Michel Foucault) Tarıma geçtikten sonra cok lineer bir hayat kursakta, geleceğimizi garanti altına almak için her şeyi planlıyoruz, mutluluğu bile.Sitemizde bulunan bilgiler ve görüşler, sizin mali durumunuz, risk – getiri beklentileriniz ile uyuşmayabilir. Ayrıca burada yer alan bilgilere dayanarak, yatırım kararı verilmemelidir. Bu nedenle doğabilecek kayıp ve zararlardan, Paratic.com sorumlu tutulamaz.

MİMESİS SON SAYIAslı Bora: ‘Yeni Bir Dünyayı Hayal Edenler, Daha İyi Bir Dünyayı Hayal Edenlerdir’Ferhan Şensoy’un Unutulmaz Filmleri

Evet, mücadelenin kendisi kalplerimizi umutla doldurmaya yetiyor. Tunus’ta, Mısır’da, bütün Ortadoğu’da, Kuzey Afrika’da, komşu Suriye’de dostlarımız değişimin birdenbire ve hızla gelebileceğini bize gösterdiler ve göstermeye devam ediyorlar. Yazar ve aktivist Bill McKibben’ın söylediği gibi, “onlar en büyük başarıları şiddet kullanmadan elde ediyorlar, ama asla özverisiz değil. Gelin görün ki, işin oyun olmadığını, çoluk çocuk hepimizin hayatlarının düpedüz büyük tehlikede olduğunun da farkındayız.Tüm bunlara ek olarak, oyunun eleştirisel kısmı da Ferhangi Şeyler’i tekdüzelikten arındırıp, özel bir noktaya yerleştirmektedir. Yurtdışından gelen Saffet Hoca, o zamana kadar öğrencilerin görmediği türden farklı bir akademisyendir. Nitekim onun tek gailesi, ders vermek değil, öğrencilerine katkı sağlayabilmektir. Tabii yıllar sonra ülkeye dönen bu enteresan hocanın, sırlarla örülü geçmişi de bir türlü yakasını bırakmayacaktır. Bir yandan da okulun gözde öğrencilerinden Ulaş, hem Saffet Hoca ile yakınlık kurmaya çalışacak hem de aşık olduğu Deren’e açılmanın yollarını arayacaktır.Kendine özgü, yalın bir olay örgüsü olan, müzik, dans ve diyalogların olaylarla bütünleştiği duygusal ve eğlendirici sahne gösterisi ya da oyundur. Dram, düzyazı ve şiirsel hâlde yazılabildiği gibi üç perdeden beş perdeye kadar olabilir. İnsani temalardan çok toplumcu ve millî konuları işler. En kanlı ve çirkin ya da gerçekçi olayları seyirciye göstermekten çekinmez. Trajedilerde parlak söylevleri andıran yüksek ve asil bir üslup kullanılır. Kaba, çirkin ve niteliği düşük sözler bulunmaz.

Mürüvvet Durak: ‘Sanat Eserinin, Ticari Bir Mal Olarak Görülmesi Üzücü’Shakespeare’de İnsanAna gezinti menüsü

  • Bence İstanbul transdciplineer bir tiyatro ile tanışıyor, bu onun kafa karışıklığı hepimizde.
  • Kahramanları cin, peri, dev gibi düşsel varlıklardır.
  • Özellikle tiyatro binalarında sahne sabit bir unsur olmakla beraber, kaldırılabilen sahneler de vardır.
  • Onunla alakalı farklı rivayetleri var.
  • Yani bugünkü gibi mesela saat, akşam ezanı -kış saatini düşünün- 5’te okunuyor, 6’da kurban kesemiyoruz mesela.
  • İnsanın düştüğü rahmi,doğduğu şehri veya kültürü seçemiyor oluşu -ki bu “hatırlamıyor” olmayacağımız anlamında bir kesinlik değildir- bizleri ahlaki, siyasi ve kültürel açıdan bir çok sorundan kurtarıyor olması beklenebilir.
  • Bazı oyun yazarları özellikle bu kurallarla oynayarak farklı türler yaratmıştır.
  • Çelimli Çalım Mecmuamızın onuncu sayısı «İSLÂM SENİ KORKUTUYOR, DEMEK Kİ KÂFİRSİN» manşetiyle çıkıyor.
  • Örneğin fon üçe bölünmüş ama fon üstüne düşürülen görüntünün metin okumaya göre ayrımı nasıl yapılmış anlaşılmıyor.
  • Operanın tiyatrodan ayrılan başlıca özelliği, bir müzik bölümünün de bulunmasıdır.
  • Pek çok sanat dalını içinde barındırır.
  • Bunun bir misali olarak ayların isimlerinden bahsettim.
  • Benim bu oyunda yedinci aktörüm o topaçlar.
  • Dolayısıyla bu ödev, çeşitli filozoflar ve Shakespeare’in görüşlerini kimi zaman karşılaştıran disiplinler arası bir metin olmayı amaçlamaktadır.
  • Kimi zaman kusurdur kimi zaman mükemmeliyettir temsil ettiğin.
  • İlginç bir şekilde onun muhatapları da ürünün ne marka olduğunu biliyor.
  • Sadece kendim için değil Bedia Hanım’ın anısına sahip çıkmak için Türk kadınının adına daha çok çalışmalıydım.
  • Devlet katında bir Arap diğer bir Arap’a mektup gönderiyor.

Giydiğimiz ayakkabıdan, yediğimiz yemeğe kadar… Buna popüler kültür de demeyeceğim, popüler kültür halktan çıkar. Ayrıca, internet korkunç ticari bir yere dönüştü.Yani Oruç Aruoba’nin dediği gibi gözlerin sadece birbirine bakması değil de aynı yöne bakması da önemli. Aktör, aktris ve performans sanatçılarının ihtiyacı olan boşluğu sağlar, seyircilerin odak noktasını oluşturur. Mimari yapıya göre sahne, genellikle yükseltilmiş bir alandan veya birkaç farklı alandan oluşabilir. Özellikle tiyatro binalarında sahne sabit bir unsur olmakla beraber, kaldırılabilen sahneler de vardır. Klasik trajediler genellikle beş perdelik oyunlardır. Eski Yunan’da başlayan bu eserler 3 veya 6 perdelik olurdu.Cemaziyelahirden sonra üç aylar gelir zaten. Bu üç ayın üçüncüsü zaten Ramazan, Oruç ayı. Diğer ikisi Recep ve Şaban’a hususi bir isim benim bildiğim kadarıyla yok. Sonra gelen ay Şevval ayı, Bayram Ayı.

İstanbul Tiyatro Festivali OyunlarıYaşamaya Devam Mı, Tamam Mı? : ‘İntihar Psikolojisi’PAINTelling Projesi, “Sessiz” ve “Ben.. Ölüm!”ün Ardından Son Üretimleri “Üç Dakika” İle Bu Sezonki Seçkisini Tamamladı

Kırılma noktalarından birisi erken yaşta okuma yazmayı öğrenmemdi. Ne mutlu ki bunu gören akrabalarımız bana kitaplar hediye etti. Mesela dayım beni Milliyet Çocuk’a abone yaptı.Günün sonunda ciddi anlamda oyun sever, samimi bir kitle var. Çok kıymetliler ama ben onlar içerisinde de önemli bir grubun bu endüstrileşmeden dolayı sıkıntı duyduğunu biliyorum. Beni artık ciddi anlamda rahatsız etmeye başlayan kalıplar var. Ya da mutluluk; hiç kimse mutsuz bir şey paylaşmıyor. Oysa ciddi anlamda mutsuz bir ülkeyiz. Hele şu röportajı yaptığımız zaman diliminde bayağı depresif bir yaşam hâlimiz var.Yönetmenliği Maden, Yengeç Sepeti gibi kalburüstü işleriyle tanıdığımız Yavuz Özkan’ın yaptığı film, koca hikayede yalnızca iki kişiye yer vererek de farklı yapısını ortaya koymaktadır. Gösterişli geçen Fransa yıllarından sonra, Türkiye’ye de hızlı giriş yapan Ferhan Şensoy 1976 yılında Ali Poyrazoğlu tiyatrosunda çalışmaya başlamıştır. Burada daha çok yazarlık kimliği ile ön plana çıkan usta kalem, televizyona yazdığı skeçlerle adını duyurmuştur. 1951 yılında, Samsun’un Çarşamba ilçesinde dünyaya gelen Şensoy, henüz genç yaşlarda kalem kağıda sarılanlardan. İlk öyküsü 1968 yılında Yeni Ufuklar dergisinde yayımlandıktan sonra, yazma  eylemi ile daha fazla haşır neşir olan Ferhan Şensoy’un Devekuşu Kabare ile tanışması da 1970’lerin başına dayanır.

💬 ¿Necesitas ayuda?Necesitas ayuda?